BİZ NE İL BAŞKANLARI GÖRDÜK!

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ATANMIŞA da, seçilmişe de hep öyle sesleniriz:

“Biz hancıyız siz yolcu…”

Öyle ya ne bürokratlar, ne politikacılar gördük. Kiminin izi kaldı, kimi silindi gitti.

Kimler geldi kimler geçti.

İsimleri hafızamıza kazılı olanlar var içlerinde.

Bir de çoktan unuttuklarımız.

 

***

İŞTE bir yolcu daha uğurladık geçen gün siyaset terminalinden…

AK Parti İl Başkanı Ahmet Sağlam.

Artık ‘eski İl Başkanı’ olarak anacağız.

Kendinden öncekiler gibi istifa dilekçesini imzalayıp gitti.

Kendiliğinden değil tabi.. “İstifa edeceksin” dediler; etti.

 

***

SON yıllarda AK Parti örgütlerinde dönemini tamamlayıp kenara çekilen yok gibi.

Ya istifa ettiriliyorlar, ya istifa ettiriliyorlar.

Söylenene göre Türkiye genelinde elli bir il başkanının istifası istenmiş.

Ahmet Sağlam da onlardan bir tanesi.

Diğer ellisinin sebebi, gerekçesi bizi çok ilgilendirmiyor; Balıkesir’e bakıyoruz.

 

***

AHMET SAĞLAM işinde, sokakta, halkın arasında nasıl biridir bilmiyoruz.

Yani hakkındaki genel kanaata dair bilgimiz, araştırmamız yok.

Kendi açımızdan söylersek..

Sağlam’la görev yaptığı süre içinde bir kez bile tokalaşmadık!

Basınla çok arası yoktu zaten. Diyalog kurmuyordu.

Bizim internet sitesinde ismini yazıp aradım; atanmasıyla istifası arasında geçen sürede öyle ahım şahım haber mevzusu olmamış.

Siyasi açıdan kayda değer bir mesaj vermemiş.

İzlediğimiz kadarıyla söylemek gerekirse..

Partisi için de çok yararlı olduğunu sanmıyorum.

Zaten kendisi de bunu kabul etmiş. İstifa dilekçesindeni şu cümleden öyle anlaşılıyor:

“Yeni dönemde aday olmayı düşünmüyorum. Bu makama ve davamıza uygun yeni başkan arkadaşımızın başkanlığında önümüzdeki delege seçimleri ve kongre sürecinde yeni yapılanmanın sürdürülmesinin daha etik olduğu düşüncesiyle müsaade istedim…”

Delege seçimleri ve kongre sürecini yeni yapılanmanın sürdürmesinin daha etik olduğunu düşünen bir İl Başkanı!

Ayrıca davaya ve makama daha uygun birisi için koltuğundan feragat ediyor…

“Ben uyum sağlayamadım, kusura bakmayın” anlamında.

 

***

AK PARTİ’deki istifalara o kadar alıştı ki kamuoyu, Ahmet Sağlam’ın İl Başkanlığı’ndan istifası öyle geniş yankı bulmadı.

Bundan sonra atanacak olan arkadaşların günün birinde o dilekçeyi imzalamaya mecbur kalacaklarını bildiğimizden.. Yeni atanacak olanların istifaları da öyle gürültülü olmayacak.

 

***

BU bir görevden almadır aslında; istifa işin süsü.

Daha yumuşak yanıyla, ‘istifa etme’ değil ‘istifa ettirilme’…

“Senden verim alamadık” demek bir nevi.

Tabi AK Parti’nin iç işidir, tayin eder, görevden alır, istifa ettirir, yenisini gönderir, alır, verir, biz karışamayız.

Dışarıdan siyaseti gözleyenler olarak yorum yaparız sadece.

 

***

AHMET SAĞLAM istifa dilekçesinde, “görev sürem boyunca yanımda hissettiğim tüm teşkilatımıza, ana kademe, kadın ve gençlik kollarımızın her bireyine, milletimize teşekkürü bir borç bilirim” diyor.

Görevden aldırmak için Genel Merkez koridorlarını aşındıranlara da bir teşekkür etseydi keşke…

O’nu istemeyen, kendi adamlarını yönetimlere yerleştirmenin derdindeki milletvekillerine…

Kendilerini Balıkesir’in en kurnaz politikacısı zanneden, stratejik entrikilarının hızına yetişilemeyen Büyükşehirci abilere ve öteki belediyecilere…

Partide şu veya bu birimde daha önce görev yapan, kendilerini ‘partinin kanaat önderi’ gibi görenlere… Şunlara, bunlara…

Hak ettiler yani.

 

 

 

*************

 

Bir süre sonra istifa ettirilecek yeni AK Parti İl Başkanı kim olsun?

 

İSTİFA edenin yerine yenisi atanacak haliyle.

Ahmet Sağlam daha istifa etmeden çok önce arayış başladı.

Zaten bu işe gönüllü sayısız arkadaş var.

Hepsinin birbirinden farklı, birbirinden özel beklentileri, hevesleri, talepleri, politikaları, gündemleri var.

Her biri ayrı ayrı klik.

Kendilerine yakın gazeteler üzerinden PR yapmanın derdindeler.

Sosyal medya paylaşımlarıyla Ankara’ya selam çakarak “beni unutmayın” diyorlar bir anlamda.

En heveslileri, “bu işi en iyi ben yaparım” modunda kulislerde ahkam kesmekle meşgul.

En talepkârları, koordinatöründen milletvekiline, bakanından külliyesine kadar herkesle temasta.

Şimdi bunları toplayıp Genel Merkez’e götürecekler; bir odaya alıp mülakata tabi tutacaklar.

Sonra örgüt içinde bir yoklama yapacaklar.

En sonunda bir arkadaşı İl Başkanı olarak atayacaklar.

Bu atamada asıl hesap ne olmalı?

Babacan ve Davutoğlu’nun kuracağı partilerde toplanma olasılığı yüksek küskün AK Partililerin önüne geçip, “durun, yapmayın, etmeyin” diyecek bir İl Başkanı ve kadro oluşturmak…

Şu veya bu sebeple partiye küsmüş dünya kadar adam var.

Yeniler onları pek tanımıyor. Onlar da yenilerle içli dışlı değil.

Ne varsa eskilerde var o zaman.

Kim var meselâ?

Bir gazetede ismi telaffuz edilmiş: Eski Milletvekili İsmail Özgün.

Görüntüsü, hitabeti, diyalogları itibariyle pasif gelebilir belki.

Ama iş bitiricidir.

Bu görev O’na verilebilir.

Kemal Aydemir’in adı geçiyor.. Çok hevesli, çok heyecanlı, çok küskün aynı zamanda.

Paylaşımlarıyla zaten sosyal medyada kendisini İl Başkanı ilan etti neredeyse.. İnce mesajlar, siyasi göndermeler, Erdoğan’lı fotoğraf kareleri, Cuma mübareklemeleri falan.. “Ben buradayım” diyor bas bas…

Sonra, “ne iş olsa yaparım” modunda, yakışıklı arkadaşımız Mesut Eray var listede.

Subay emeklisi. Siyasette bir yerlere gelmek için çırpınan yapısıyla hep gündemde. Altıeylül’de kısa süren Başkan Yardımcılığı ve meclis üyeliği görevi var.. Altıeylül Belediye Başkanlığı için çok uğraştı; aday adayı faslında kaldı. Partisi O’nu Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü’ne taşıdı.. OSB’yi yönetiyor. Hani parti purti işlerinin içinde olmasa, OSB’ye müdür arayışında akla hiç gelmeyecek isimlerden. İktidar olmak böyle bir şey. Ama yalan değil, OSB mesaisinin hakkını veriyor adam.

İl Başkanlığı için de çok hevesli eskiden beri. Her işten anlıyor yani.

Yusuf Hocaoğlu’nun adı geçiyor. Karesi eski Belediye Başkan Yardımcısı. Sabri Uğur döneminde başladığı Meclis üyeliği görevini 31 Mart’a kadar sürdürdü. Kaç dönem Belediyecilik yaptı; çok tecrübeli. O’nun tecrübesinden ürken Yücel Yılmaz, 31 Mart sürecinde mesaisine son verdi; Altıeylül için heveslendi, olmadı. Şimdi boşta. Balıkesir’de ‘imar’ dedin mi, Yusuf Hocaoğlu akla gelir. İmar komisyonlarının vazgeçilmeziydi.. Vazgeçildi.

KADEM Başkanı Zeliha Kahraman da bu arayışta ismi gündeme gelenlerden.

İstifa ettirilen İl Başkanı Ahmet Sağlam’la yaşadığı bir tartışmanın bu istifanın sebeplerinden bir tanesi olduğuna dair tevatür çok. Güya Sümeyye Erdoğan bundan ötürü Sağlam’ın istifa etmesini istemiş; öyle konuşuluyor.

KADEM, AK Parti’nin yan kuruluşu gibi çalışıyor zaten.

Zeliha Kahraman’ın hedefi büyük; vekillik hesapları yapıyor diyorlar.

Cemal Öztaylan da var.. Büyükşehir’de başdanışman oldu geçende. Milletvekilliği tecrübesiyle, abilik formuyla, bilgeliğiyle, insan sarrafı olma özelliğiyle, teşkilatçılığıyla falan Öztaylan sıraya dizilecek başkan adaylarının hepsine rahmet okutur.

Vekilinden başkanına, yöneticisinden üyesine herkesi hizaya sokar. Böyle biri lazım zaten.

Her biri ayrı telde oynayan arkadaşların atraksiyonlarıyla, Balıkesir’de iktidarın sürdürülebilirliği zor çünkü.

 

 

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
BİZ NE İL BAŞKANLARI GÖRDÜK!
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!