TUFAN DALGIÇ
Bandırma Kent Konseyi seçimlerine sayılı günler kaldı. Bugüne kadar da Rotary Kulübü’nden Dr. Murat Ergöz, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğinden Nermin Kotil Mutlu, 911 Arama Kurtarma Derneğinden Mustafa Gürsoy ve Bandırma Gazeteciler Cemiyetinden Nejdet Mancılık başkanlığa aday olduklarını açıkladı.
Açıklamaların ardında da adaylar STK’ları ziyarete koyuldu. Ancak burada Bandırma’nın demokrasi kültürüne adeta kara bir leke olarak çalınan söylentileri de kamuoyu gündemine getirmemiz ve sorgulamamız gerekiyor. Birçok dernekten gelen bilgiye göre; meclis üyeleri Dr. Selim Panç ve Adil Levent Coşkun’un dernekleri arayarak “Dr. Murat Ergöz Belediyenin adayı, Başkan Tolga Tosun onu destekliyor” şeklinde konuşmalar yaptıklarını duyuyoruz. Bu konuda umarım Coşkun, ve Panç cevap haklarını kullanarak açıklama yaparlar, kamuoyunu aydınlatırlar. Eğer bu söylentiler doğruysa bırakın demokrasiyi, Murat Ergöz’e de ciddi zarar veriyorlar. Bireysel olarak her desteği vermek hakları ama meclis üyesi kimliğini kullanarak ”Belediyenin adayı” algı yaratılmasına Bandırmalılar olarak karşı çıkmalıyız. Çünkü Tolga Tosun bu konuda tarafsız olduğunu ve kim seçilirse uyum içinde çalışabileceğini bana da açıkça söyledi. Dolayısıyla ortada bir destek falan yok. Ayrıca demokrasi kültürünün gelişmesi adına kamu gücünü elinde bulunduranlar sivil toplumun temsili ve çok sesli bir kent yaratılmasında da taraf olmamalı. Kötü örnekleri geçmişte yaşadık. Hatta bu örneklerden biri de Levent Coşkun’dur. Dursun Mirza’nın desteği ile Kent Konseyi Başkanı olan Levent Coşkun, ilerleyen dönemlerde yürütme kurulu ile sorunlar yaşadı. Kent Konseyi aşuresini Dursun Mirza ile meydanda dağıtmak da pek işe yaramamış olacak ki ardından Mirza ile de sorunlar yaşayıp Başkanlık görevini bırakmıştı. Oysa Coşkun o göreve sivil toplum örgütlerinin samimi desteği ile gelmiş olsa ne aşure dağıtmak zorunda kalacaktı ne de görevi bırakmak zorunda… Sözün kısası Kent Konseyinin meşruiyeti sivil topluma değil de belediye yönetimine ve başkanına dayandığında kentin demokrasi kültürü zarar görüyor.
Bir diğer olay da Dr. Selim Panç’ın Kent Konseyi Başkanlığından istifa ederek CHP Belediye Başkan Aday Adayı olmasıydı. O dönem Selim Panç kendi yaptırdığı anketlerde adını “belediye başkan adayı” olarak yazdırsa da önseçimde Dursun Mirza’ya kaybetmişti. Bu olayla birlikte Kent Konseyi ne yazık ki bir sıçrama tahtası olarak görülmeye başlandı. Başkan aday adayı, milletvekili aday adayı ve her seferinde meclis üyesi olmayı başaran Selim Panç’ın “bundan sonraki hedefi ne olabilir acaba?” sorusu geliyor akıllara.
ADAYLARIN PROJELERİ KONUŞULSUN
Kent Konseyi seçimleri olur da “Marka şehirler, vizyon belirlemeler” olmaz mı? Evet, Bandırma’da yaşanan oda seçimlerinden tutun da belediye seçimlerine kadar “Marka kent” vurgusu yapıldığına hep tanık oluyoruz. Genelde seçimler projeler ve kent adına alınacak ilkesel karar üzerinden değil de sloganlarla yürüyor. Aynı durum Kent Konseyi seçimleri için de geçerli. Ben temeli bilime, çok sesliliğe ve en önemlisi kent adına ilkelerin belirlenmesinde en etkin rol almasını beklediğim kent konseyinin ve başkanının “Marka şehir, vizyon” gibi altı boş süslü laflarla belirlenmesini doğru bulmuyorum. Eminim Bandırma halkı da doğru bulmuyordur. İşte önümüzdeki seçimler bu ezberlerin bozulması için önemli bir fırsat. Öncelikle Belediye Başkanı Tolga Tosun tarafsız kalarak “Bileğininiz, düşüncenizin, ortaya koyduğunuz projelerin hakkıyla kazanın” dedi. Bizler de ortaya konacak projelerin ve kent adına alınacak ilkesel kararların takipçisi olmalıyız. Benim bu konudaki görüşüm her bir adayın meclis ya da Barış Manço Kültür Merkezinde projelerini oy kullanacak STK’lara anlatması. Kenti bekleyen sorunlar ve bunların analizini yapması. (Peki, böyle bir açık oturuma hepsi katılabilir mi? bunu da çok merak ediyorum doğrusu) İşte bu etkinliği üstlenecek olan kurum Bandırma Belediyesi ve Tolga Tosun olmalı. STK’lara çağrı yapılıp her başkan adayına da 10-15 dakika süre verildiğinde Tolga Başkan demokrasi adına önemli bir adımın atılmasını sağlayacaktır. Bu etkinlikte de kendisi çıkarak kent konseyinden neler beklediklerini, tarafsız duruşunu güzel bir şekilde anlatabilir. Kent adına şeffaf, ilkesel, katılımcı bir demokrasi kültürünün yerleşmesini istiyorsak Kent Konseyi seçimleri bunun için elimizdeki en değerli mevzi. Bu yazdıklarım karşılık bulmazsa ve Tolga Tosun bu demokrasi mücadelesinde şartları eşitlemek için etkin rol almazsa geçmişte bazı belediye başkanların yaptığı gibi yine son gece STK başkanlarını arayıp oy isterse ben yazmayı sizler de okumayı bırakın… Bırakalım Bandırma’yı gücü elinde bulunduranlar, zenginler yönetsin…
GÜNÜN SÖZÜ: “Allah insana sadece para kazanmayı değil, o kazandığı parayı harcamayı da nasip etsin…”
