KAÇ senedir politikacı milletinin dilinde..
Bayramda, seyranda, özel günlerde vesaire, bu İstiklal Madalyası konusu politikacıların dilinde pelesenk olur.
İktidar da, muhalefet de cümlenin gerisini getirecek ortak adımları atmaktan çekinir.
Bu hususta kanun teklifleri falan verilmiş olsa da, vekil milleti mevzu bulamayınca gündem dışı söz alıp “Balıkesir’in hak ettiği İstiklal Madalyası verilsin” türü cümleler kursa da..
Sonucu değiştirecek bir gelişme yaşanmaz.
Galiba, işin olmaması üzerinden siyaset yapmak hem kolay, hem rahat.
Muhalefet böyle seviyor.
İktidarın öyle bir şansı yok!
İktidar vekilleri talebi yaşama geçirmekle mükellef.
***
İSTİKLAL Madalyası konusunda iktidar kanadından uzun süredir ses çıkmıyor.
Olmayacağını bildikleri için galiba sessiz kalıyorlar.
Muhalefet tam tersine sık sık dillendiriyor; onlar da olmayacağını biliyor. Olmaması aslında işlerine bile geliyor.. “Biz çok istedik, çok çalıştık, iktidar vekilleri gerekeni yapmadı” diyecekler.
Bunun üzerinden eleştiri yapacaklar.
Yani daha uzun süre “Balıkesir İstiklal Madalyası’nı hak ediyor” cümlelerini çok duyacağız.
***
EN çok Ahmet Akın’dan duyuyoruz Kuva-yı Milliye ve İstiklal Madalyası mevzusunu.
O’nun için bayram, seyran, özel gün fark etmiyor.. Fasulye tohumu dağıtırken bile “Kuva-yı Milliye, İstiklal Madalyası” diyor.
Bittabi merhum dedesinin madalyasını da satır aralarına sıkıştırıyor: “İstiklal Madalyası sahibi bir dedenin torunu olarak...”
***
BALIKESİR İstiklal Madalyası’nı hak ediyor mu; elbette ediyor.
Balıkesir’in Milli Mücadele tarihindeki yeri, konumu, rolü, etkinliği, eylemselliği önemli.
Antep Savunması ne kadar önemli ve madalyayı hak eden bir mücadele örneğiyse.. Balıkesir’in Redd-i İlhak’ı, Alaca Mescit’i, Balıkesir Kongreleri, Bayrak Adamları, işgale karşı verdiği örgütlü direniş de önemli.
Balıkesir’in bunca zaman madalyadan yoksun kalmasının bir nedeni de, “biz de milli mücadelede varlık gösterdik” diyen ve bunun için madalya talep eden vilayetlerin öncelik beklentisi.
TBMM Başkanlığı bu mevzuya “hepsi istiyor, hangisine verelim, size versek öteki üzülecek, ötekine versek siz bozulacaksınız” şeklinde bakıyor.
***
BU arada geçen gün Balıkesir Kent Konseyi’nin Kuva-yı Milliye Meclisi de madalya talebini gündeme getirdi; iki değerli tarihçinin katıldığı bir söyleşi ile bu talebi yineledi.
Hem Kent Konseyi’nin, hem Kuva-yı Milliye Meclisi’nin bu mevzuda daha etkili bir çalışma içinde olması gerekir. Lay lay lom işleri bir yana koyup madalya talebine odaklanmalı.
***
EN üzücü yanıysa, kamuoyunun bu konudaki duyarsızlığı. Balıkesir’de hangi demokratik kitle örgütü, hangi meslek kuruluşu, hangi oda, hangi sendika, hangi platform bu konuyu dillendiriyor?
Şehir adına yapılacak güzel işlerde örgütlü yapı önemli.
***
DÜN 16 Mayıs’tı. Balıkesir için önemli bir günün yıldönümüydü. Balıkesirliler, işgale karşı direniş başlattığı tarihi günün yıldönümünde bir aradaydı.
Yine Balıkesir Kuva-yı Milliyesi’nden söz edildi, İstiklal Madalyası vurgusu yapıldı.
Bu rutin bir döngü.
Kuva-yı Milliye sadece dilde.. Somut olarak ne gösterebilirsiniz?
Müzemiz var bir tane, yenilenmeyen, gelişmeyen, tozlanmış bir müze.
Kuva-yı Milliye Anıtımız var, Adnan Menderes Mahallesi girişinde. Kenarda köşede kalmış, cılız bir anıt.
Başka?
Gaziantep’in kalesini bilirsiniz. Antep Savunması hakkında hiç bir bilginiz yoksa bile, içindeki müzeyi dolaştığınızda tüm bilgilere sahip olursunuz.
Eserler, görseller, seslendirmeler, canlı anlatımlar eşliğinde, muhteşem bir müze orası.
Onun yanında, bizimkine müze bile denemez!
Eski Orduevi binalarından birini de müzeye dönüştürecekler ama, orada sergileyecek eser bulabilecekler mi? Bir de bitmeyen restorasyon yapmışlar... Ne zaman biteceği belli değil.
***
YANİ hep laf, hep cek cak bizimki.
Somut ne var?
Selam ederim.