İŞ BANKASI'NA DEVAM!
hukukihaber.net portalında hisselere el konulamayacağı, hukuki dayanağı olmadığı. Hisselerin mülkiyetine ve gelirlerinin tahsisine müdahale edilmesi; kamu yararı gerekçe gösterilse dahi, hakkın özüne dokunan veya hakkı ortadan kaldırmaya yönelik olacağından, Anayasaya ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’ne aykırılık tartışması gündeme gelecektir.) Uyarısı hisselere göz dikenlerce dikkate alınmalıdır.
CHP 11 kişilik yönetim kuruluna 4 üye atamanın dışında tek kuruş gelir elde etmemektedir.
Keşke bu yazıyı, en büyük kamu bankasının büyük şube müdürü dostumuzun ‘korona sürecinde bir kez daha anladım ki; İş Bankası çok büyük ve önemli bir banka’ değerlendirmesinin sonucu bankacılıktaki başarıları, vizyonu ve bankacılık ekonomisindeki önemini yazsaydık. Ama maalesef geçmişte olduğu gibi yine hisseleri her zaman iştah kabartan dünya markası olmuş İş Bankası yine hedefte.
Zaten bu başarılarıdır ki 12 Eylül darbecilerinden sonra, 18 yıldır ülkede iktidarını sürdüren Erdoğan’ın sürekli gündemi olmaya devam ediyor.
Partili cumhurbaşkanının İş Bankasına olan ilgisinin platonik bir ilgi olmadığı çok açık bir gerçek! Erdoğan ne yapsın, kamu bankaları üzerinden ekonomiyi kontrol çabası yeterli olmuyor. Bugüne kadar siyasetin müdahale alanı dışında kalabilmiş İş Bankası gibi dünya markası bir finans kurumu ve iştah kabartan iştirakleri var. Şimdi bu taze kaynaklar nasıl iştah kabartmasın! Bir sürü yandaşa yeni iş sahaları olarak nasıl görülmesin! İçi boş hale gelen ‘Varlık Fonu’nun içi taze kaynak-varlıklarla nasıl doldurulmak istenmesin.
Bu el koymanın uluslararası ekonomi dünyasında yaratacağı olumsuzlukların hesaba katılarak yabancı sermayeyi ürküteceği, doğrudan ve finansal piyasalara sermaye girişinde tedirginliğe yol açacağının hesaba katıldığını düşünmüyoruz. Düşünülse bunlar tekrar tekrar denenmez.
Ortaklık yapısı, kuruluşundan beri halka açık bir şirket olan İş Bankası, Munzam Sandığı aracılığı ile çalışanlarının ve emeklilerinin ortaklık yapısı, kolektif sermayeye dayanan ve ülkemizde benzeri olmayan belki dünyada tek, ortaklık yapısı olan bankadır.
İş Bankası Munzam Sandık Vakfı (banka çalışanları) %40,12,
Halka açık (borsada işlem gören) pay %31,79,
Atatürk hisseleri (CHP’nin temsil ettiği) 28,09.
Partili cumhurbaşkanının İş Bankası hisselerine yönelik ısrarcı tavır karşısında İş Bankası Genel Müdürünün sessiz kalması, Atatürk’ün vasiyet hukukunu önemsemez tavırları yadırganmaktadır. Hisselerin basit bir el değiştirmeyle CHP’den hazineye geçecek diye düşünülüyor ise, kısa sürede yanıldıklarını göreceklerdir. Ülkeyi yönetenlerin her yeri ele geçirme mantığı ile yönettiklerine bakılırsa geleceklerini şimdiden görebilirler.
Yine en büyük hisseye sahip Munzam Sandık Vakfı’nın bu süreçteki sessizliği de oldukça manidardır. Tam bu noktada 22.Dönem İstanbul Milletvekili Ali Kemal Kumkumoğlu’nun Bankacılık yasasının alt komisyon üyeliği döneminde banka çalışanlarının kurdukları sandıklarla ilgili özellikle o dönem gündemde olan Emlak Bankası sandığı ile ilgili düzenlemede en büyük sandıklardan biri olan İş Bankasının hukuk müşavirinin sessiz kalması, hiç itiraz etmemesi. Yasadan sonra bütün sandıkların tasfiye edildiği halde, İş Bankası Munzam Sandığı’na bir şey olmadığı sürecini yazınca, İş Bankası Munzam Sandığı Vakfı’nın sessizliği daha bir anlam kazanır hale geliyor.
Anlaşanlar veya anlaşmayı düşünenler şunu bilmeliler ki, bütün yasal engellere rağmen bir oldubittiyle, hukuksuzluka, CHP’nin kontrolündeki hisseler hazineye (damat Berat Albayrak’a) geçtiği anda ortada ne sandık kalır, ne de İş Bankasının bugünkü başarılı hali kalır. Her ele geçirilen kurum-kuruluş nasıl AKP’nin parti teşkilatı haline gelmişse, İş Bankasının da olacağı budur. Ülkenin normalleşmesinde sonra tekrar geri alınma şartları oluştuğunda ortada bugünkü başarılı yapısıyla bir İş Bankası bulmak hayalden öte bir şey değildir.
Yaptıklarına bakılırsa, yapacakları yaptıklarının teminatıdır.