PROJESİ YOK, KİMSE TANIMIYOR DİYORLAR YA…

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

CHP Karesi Belediye Başkan Adayı  Levent Tellioğlu geçen akşam basınla buluştu.

Katılım iyiydi.. Gazeteci milleti “bakalım ne diyecek” merakıyla gelmiş.

Biz de oradayız.

Aday olduğu ilk günlerde, “vaadim yok” demişti. Ben de “vaadin yoksa niye aday oldun” diye sordum.

Açılışı bu muhabbet üzerinden yaptı Tellioğlu.

“Tarık ‘vaadin yoksa niye aday oldun’ diye sorduydu; vaadim yok ama projelerim var” dedi.

Proje vaattir zaten.

Sonra başladı projelerini anlatmaya.

İşte efendim yeşil alanları çoğaltmak, kırsalda kooperatifleşmeyi geliştirmek, meslek kursları, kadın istihdamı, engelliler için çalışmalar, kültür ve sanat, tarihi dokuyu koruma işleri, sosyal alanlar, şeffaf belediyecilik falan filan.

Hemen her adayın ağzından duyabileceğiniz şeyler.

Fazlası yok. Eksiği var.

 

***

“İyi de bu anlattıklarının çoğunu, hatta fazlasını yaptı şimdiki Karesi Belediyesi. Sen fazladan ne katacaksın” demeye getirdi birisi.

Fazlası ne olur, onu seçilir de iş başına gelirse göreceğiz.

Ama Karesi’nin kurucu Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’ın ortaya koyduğu vizyonu sürdüreceğine şüphe yok.

Çünkü tanırız kendisini.. Yakışıklı çocuktur.

Çocuk dedikse, benden üç beş yaş büyüktür haa.. Lafın gelişi yani.

 

***

SONRA o çok beklenen cümle geldi:

“Ama seni kimse tanımıyor ki…”

Tellioğlu sülalesi geçen hafta geldi yerleşti Balıkesir’e.. Tanımazlar yani!..

Hikaye tabi.

Tellioğlu yılların markası değil mi? Unuyla, yemiyle, kuluçkasıyla, fabrikasıyla, şusuyla busuyla.. Biz yoktuk, onlar vardı. Tellioğlu’nu babadan, atadan tanır yani bu memleketin insanı.

Levent Tellioğlu da, mektebi bitirip gelmiş, babasının yanında iş başı yapmış yeni yetme velet değil nihayetinde.

Adam otuz küsur senedir piyasada.

Olmuş ya len o kadar.. Vay anasına, yıllar nasıl geçiyor!

 

***

İLÇELERİN O’na bir faydası yok ama, Karesi’nin ötesindeki on dokuz ilçede de az çok tanınır Tellioğlu.

Mal almıştır, mal satmıştır, ticaret yapmıştır, gidip gelmiştir, ismini cismini bilirler yani.

Sadece ticaret değil, sosyal alanda da var.

Kendisi gururla söylüyor, Sıtkı Sahil Hoca’nın sanat müziği korosunda yıllardır. Hem korist, hem solist.

Sesi iyidir.. Musikişinas bir hemşehrimiz.

Koronun bağlı olduğu derneğin başkanlığını yaptı uzun süre.

Yine kendisi söyledi, otizmli bireylerle ilgili kurumsal çalışmaların içinde yer almış.

Balıkesir Genç İşadamları Derneği’ne iki dönem başkanlık etti.

O başkanken BAGİAD’ın sesi hayli çok çıkardı… Ekonomik ve siyasi gelişmelere dair iki kelam ederdi en azından.

Çoğumuzun tek bir derneğin bile üyesi olmadığı, hiçbir sosyal faaliyetin içinde yer almadığı bu memlekette, Tellioğlu oldukça sosyal biri sayılır yani.

Kırsalda karşılığı var mı?

Köylere gidin, un, yem satan dükkanlar falan görürsünüz.. Üstünde Tellioğlu tabelası vardır.

Markayı bilir kırsalın insanı.

Levent Tellioğlu, şimdi kuluçka işinde.. Alışverişi var yani, istihdamı var, bilmem nesi var.. Faruk Kula kadar olmasa da, kırsalın insanı az çok tanır kendisini.

Faruk abimiz de sırtını sıvazlayıp “arkandayım” falan dediyse bir de..

O iş tamam!

 

***

YALNIZ geçen hafta Adnan Menderes pazarından patates soğan alırkenki fotoğraf karelerine baktım da.. Pazar alışverişi yapmadığı belli.. Pazarın amatör müşterisi, ilk kez geleni, işin acemisi.. Öyle göründü gözüme.

Zaten kendisi de en son yirmi sene önce falan pazara gitmiş, köylü teyzelerin haline acımış, bir kilo birinden, bir kilo birinden derken, üç beş kilo biber alıp eve gelmiş.. Eşi sormuş, “bu kadar biberi ne yapacağız?”

Teyzelerin o soğuk havada iki kilo biber satmak için çırpınışı üzmüş Levent Tellioğlu’nu, çok çok almış.

E o zaman ne yapacaksın?.. Bir kısmını kurut, birazını dipfrize koy, az birazını kavur, menemenlik malzeme işte…

Dipfriz dedim de..

Tellioğlu’na ‘yürüyen buzdolabı’ demiş biri..

Toplantıdan önce ayaküstü laflarken, “yürüyen buzdolabıymışım ben” dedi, gülerek.

“E işte bak, gülüp duruyorsun sıcak sıcak.. Buzdolabı yakıştırması olmamış” dedim.

Adaylık öncesinden de tanırız ama, adaylık sürecinde bakıverin fotoğraf karelerine.. “Elli beş yaşındayım ama dişlerim sapasağlam” demek ister gibi, otuz iki diş tekmili birden gösteriyor adam ağız dolusu kahkaha atarken.

Ağzını kapalı görebileceğiniz tek bir kare yok neredeyse, hepsinde kahkaha pozu var.

 

***

GAZETECİ arkadaş soruyor: “HDP’lilere iş verecek misin?”

Devamında şöyle bir cümle kuruyor:

“Burası kuva-yı milliye şehri ama…”

Şu günlerde ağzını açan “kuva-yı milliye” diyor.

Herkes kuvvacı…

“Anlat kuvva tarihini” desen, hık mık…

Ya da üç beş gram bilgi kırıntısı, “şöyle kahramanız, böyle vatanseveriz…”

Hamaset gani.

Normal zamanda kuvvadan bahseden yok.

Demek ki seçim sath-ı mailine girince, kuva-yı milliye kavramı hayli prim yapıyor.

Kuva-yı Milliye Partisi kursak meselâ, kimse gelmez.

Vaktiyle Kuva-yı Milliye Derneği kurulduydu; kimse ilgi göstermedi, kapandı.

Neyse, çok derine girmeyelim bu hususta.. Sonra, onun bunun borazanlığını yapmakla mahir arkadaşlar çıkar, hain diye yaftalar…

HDP’lilere iş verme meselesine gelince..

Zor bir soru.. Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.

Ya da iki ucu boklu değnek!

Ne diyeceksin?

“İnsanları şucu bucu diye ayırmam, işini iyi yapana bakarım. Liyakat mühim…”

Yuvarla geç.

 

***

ÖZETLE.. Levent Tellioğlu yerli ve milli bir arkadaşımızdır.

“İyi o zaman git oy ver…”

Birincisi: Karesi seçmeni değilim, Altıeylül’e tabiyim.

İkincisi: Benim oy verdiklerim hep kaybetti!

 

10 BALIKESİR / 57. SAYI / www.10balikesir.com

 

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
PROJESİ YOK, KİMSE TANIMIYOR DİYORLAR YA…
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!