BGC BAŞKANI RAMAZAN DEMİR: SOSYAL MEDYA İCAT OLDU MERTLİK BOZULDU

Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla düzenlediği etkinlikte gazeteleri okuyuculara ulaştıran müvezzileri (gazete dağıtıcıları) onurlandırdı. Öğretmenevi’nde düzenlenen etkinlikte Balıkesir’de gazete dağıtıcılığı yapanlar ile BGC’nin üyelerini temsilen kadın gazeteciler ve radyoculara şilt takdim edildi.

 

Balıkesir’de yayın yapan gazeteleri gerek resmi kurumlara gerekse de okurlara ulaşmasını sağlayan Ahmet Üstün, Faruk Kızıltaş, İbrahim Şimşek, Mustafa Yıldız, Ersen Taguşar, Özel Kelkit, Yasin Eryılmaz ve Kazım Afacan ile çalışan gazeteciler adına Sermin Aslan, Nihan Merve Kuşdoğan, Şükran Burunsuz ile 30 yıldır Radyo 10’da program sunan Tevfik Albayrak’aşilt takdim edildi. Cemiyet Başkanı Ramazan Demir etkinlikte yaptığı konuşmada gazetecilik mesleğinin kutsallığından bahsetti.

 

Ramazan Demir: “Ne İsa’ya ne Musa’yla yaranabiliyoruz”

Cemiyet Başkanı Ramazan Demir günün anlam ve önemine ilişkin yaptığı konuşmada gazetecilik mesleğinin kutsallığına dikkat çekti. Başkan Demir, “Türk basın tarihinde ‘Dokuz Patron Olayı’ diye geçen ve gazetecilerin haklarının ilk kez yasal güvence altına alındığı günün yıldönümü vesilesiyle düzenlediğimiz meskeli dayanışma etkinliğine katılımınızla şeref verdiniz.

Kutsam mesleğin çilekeş mensupları; kimlik bir insanın adıdır, o insana seslenme sözüdür. İnsanın kişiliği, düşüncesi ve etiketidir. Bizim kimliğimiz, etiketimiz ‘Gazeteci’ Bizler kamuoyunu bilgilendirmek, kamuoyunun çıkarını gözetmek, ülke menfaatlerini takip ederek, mutlu bir ülke için çalışmak üzere yemin etmiş fikir işçileriyiz. Bizler gecesini gündüzüne katan, evine işlerinden daha az uğrayan, kendini, ailesini ihmal eden insanlarız. Bizler fotoğraf makinasını canı pahasına korumakla yükümlü, canı makinasından sonra gelen, yaptığı haberi namusu olarak gören emek ve fikir işçileriyiz. Silah çekene deklanşör basan, tekme tokat saldırana mikrofon uzatan, herkese göre ‘öteki’ olan farklı düşüncelerin cezasını en çok çeken doğru yazmak zorunda olan, bir anlamda ne İsa’ya ne Musa’ya yaranabilen mesleğin mensuplarıyız biz. En büyük silahı kalem olan ve bu yüzden en çok susmak zorunda bırakılan fikir işçileriyiz,

Daima halkın hizmetindeyiz ruhunu canlı tutmak için her zamankinden daha çok bir olmaya, diri olmaya ihtiyacımız var. Mesleğini ve meslektaşımızı yüceltecek olan çıkar amaçlı ve tamamen algıya dayalı oluşumlar değil, ilkeli gazetecilerin çatısını oluşturduğu meslek kuruluşlarıyız. Buna en iyi örnek 10 Ocak’tır. Başkalarının hakları için verdiğimiz mücadelenin çok değil, üçte birini kendi haklarımızın iadesi ve korunması amacıyla ortaya koyduğumuzda 10 Ocak’lar yeniden basın bayramına dönüşecektir.

Elbette birçok sıkıntımız, sorunumuz var. Ancak bunların hiç birini de aşılamaz görmüyoruz. Kesinlikle karamsar değiliz. Yarınlara umutsuz bakmıyoruz. Ben sadece şuna dikkat çekmek istiyorum; her şeyin dijitalleştiği ve teknolojik mecralara evrildiği bir dönemde insanı sosyal çevresi ile hala merkezde tutan, sahiciliğin yıkılamayacak son kalesi hiç şüphesiz meslek ahlakıyla ülke çıkarlarından taviz vermeden çalışan gazete ve gazeteciler olacaktır. Her ne kadar gazetecilik gerçekleştiği mecralar anlamında bir değişimi, dönüşümü yaşasa da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Gazeteciler; gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır” sözü güncelliğini korumaktadır. Sizler “sosyal medya icat oldu, gazetecilik bitti” diyenlere itibar etmeyin. Bizler sosyal medyayı kişilik haklarına saldırı aracına dönüştüren şarlatanlarla gazetecilerin ve ülkesiyle toplumun değerlerine yabancı provokatörler ile hakikat temsilcilerinin ayırt edilmesini istiyoruz. Haklı olarak yönetim kademelerindeki herkesten bu ilkeli duruşu bekliyoruz.

 

Yücel Yılmaz: “Biz yapıyoruz siz duyurmaya çalışıyorsunuz”

Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz da 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününü kutlayarak, “Biz siyaset yapıyoruz, siyaset yaparken de bizim yolumuz belediyecilik. Halka hizmet ediyoruz. Bu şehrin değerlerini ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Biz çok çalıştığımızı iddia ediyoruz. Ama bizimle beraber çalışan, her an yanımızda olan bir ekip var o da medya, yani çalışan gazeteciler. Şöyle arkamıza bir dönsek illa ki birkaç tanesini bizimle beraber görüyoruz. Gecenin saati kaç olursa olsun, sabahın en erken saatlerinden gün boyu yaptığımız işleri biz yapmaya, siz duyurmaya çalışıyorsunuz. Emeğinize sağlık” ifadelerini kullandı.

 

Mustafa Canbey: “Sadece kutlayarak geçiştirilecek bir gün değil”

AK Parti Milletvekili Mustafa Canbey de kendisinin de gazetecilik mesleğinden geldiğini hatırlatarak, “Ben de gazeteciyim, 15 yıl bu mesleği yaptım. Gazetecilik tabi konuşurken rahat bir şekilde anlatıyoruz ama zor bir meslektir. Özellikle çalışan gazeteciler dediğimiz zaman bunun ne kadar zor, meşakkatli olduğunu ancak çalışan bilir. Baktığımız zaman 1961 yılında bugün Çalışan Gazeteciler Günü olarak ilan edilmiş. Yani 62 yıldır kutlanıyor. Bu günün şöyle bir özelliği var o da sadece Türkiye’ye özgü bir gün olması. Baktığımız zaman gazetecilerin bugün konuşulması, tartışılması gereken meselesi onların özlük haklarıdır. Yani gazeteciler hangi şartlarda çalışıyor, özlükleri yeterli mi, yıpranma talepleri, oda talepleri, mesleğin geliştirilmesi talepleri bütün bunların hepsinin konuşulacağı, tartışılacağı bir gündür aslında. Sadece kutlayarak, tebrik ederek geçiştirilecek bir gün değildir” dedi. Milletvekili Canbey konuşmasının devamında Dezenformasyon Yasası ile ilgili bilgiler de verdi.

 

Vali Hasan Şıldak: “Kötü uygulamalar mesleğe zarar veriyor”

Balıkesir Valisi Hasan Şıldak ise 10 Ocak tarihinin İdareciler Günü olduğunu belirterek gazetecilerle birlikte aynı günü kutlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Vali Şıldak, “Bugün bizim için de özel bir gün. Bugün basınla örtüşen bir özel günü birlikte kutlamak çok güzel.Bu mesleğe gönül vermiş ve aramızdan ayrılan ebediyete uğurladığımız bütün basın mensuplarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Çok önemli bir meslek. Halkımızın, milletimizin haber alma hakkını, hürriyetini temsil eden bir görevde bulunan bu önemli meslek mensuplarının bu yaptıkları görevin ne kadar titiz çalışılması gereken, ne kadar önemli bir iş olduğunu da bunun hassasiyetinin, inceliğinin farkına vararak içre edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ülkemizde de bazı yasal düzenlemeler gerçekleştirildi. Devletimizin bu konuda hassasiyetleri var. Bu konu gerçekten önemli, bunların yerli yerine oturması süreç içerisinde çok daha tatmin edici seviyede uygulanır hale gelmesiyle ben bu mesleğin tekrar daha da kıymetleneceğini düşünüyorum. Hakikatten özel bir meslek. Ama ne yazık ki kötü uygulamalar, kötü örnekler mesleği yıpratır vaziyet alıyor. Bunlara bizlerin de yöneticiler olarak müsaade etmemesi lazım” dedi.

 

 

Exit mobile version