GÖKLERDEN GELEN BİR KARAR VARDIR BELKİ BAŞKAN!

Abone Ol
ATATÜRK PARKI OTELİN BAHÇESİ OLACAK BİR NEVİ! GÖRSELLER, güzelim arazinin bütünüyle betona bulanacağının delili niteliğinde. Mevzunun ‘sirkatin söyler’ kısmı burası zaten. Beton blokları dizmiş ardı ardına, öne kendi resmini koyup bize yollamış Birol Şahin. “İşte projemiz” diyor bir nevi. Proje… Otel, konut, ticaret bir arada. SGK’nın yerine yapılan iş merkezindeki gibi… Çekme payı falan hak getire; doldur tüm parseli betonla! Yedi sekiz katlı bir otel, yanına kocaman bir AVM, pahalı rezidanslar falan. İki bahçe düzenlemesi, birkaç limon servi, taş, toprak, çimen.. Hani, bunlar betonu gizlemeye yetmiyor ama, en azından gri ile yeşili uyumlandırıp kişi başına düşen yeşil miktarına bir iki santimetrekare ekleme yapmış oluyorlar!.. Görsellerdeki en ilginç nokta ise, karşı tarafa, Atatürk Parkı’na üstgeçitle kanca atıyorlar. Bir anlamda bizim ata yadigarı park, arsayı alıp blokları dikecek vatandaşın arka bahçesine dönüşüyor. *** AL SANA BETON KEŞMEKEŞLİĞİ… AL SANA TRAFİK ÇİLESİ! BETONLA doldurmasanız orayı; parkın devamı gibi bir düzenleme yapsanız meselâ. Bu haliyle köprüyle bağlayın iki yakayı birbirine. 10 dönüm yer sonuçta; azımsanamaz. Satıp betonla kaplanmasına izin verirseniz ne olacak? Yanında heyula gibi Vergi Dairesi binası.. Tren yolu tarafında TOKİ’nin yeri.. TOKİ de buraya bir şeyler yapacak malum. Al sana beton keşmekeşliği.. Al sana trafik ve otopark çilesi. Cengiz Topel’in hali ortada. Caddenin girişinden sonuna kadar sağlı sollu otopark her yer. Cadde ve kaldırımlar park etmiş araçlarla dolu. Beton kütleleri oralara kondurduğunda, araç ve insan sirkülasyonu çoğalacak. Zaten içinden çıkılmaz bir trafik ve park yetersizliği var şehirde. Biraz daha ekleme yapmayın yani. *** BİR ZAMANLAR AYNI ŞEYLERİ KENDİSİ YAPIYORDU! AK PARTİ Grup Sözcüsü Birol Şahin, eski partisinde devam etseydi siyasete.. Bugün aralıksız çaktığı CHP İl Başkanı’nın iki katı muhalefet yapıyordu, şimdi mensubu olduğu siyasi partinin icraatlarına. “Mahkemeye veriyor, dava açıyor, zaman kaybettiriyor” diye bas bas bağırıyor CHP’lilere. Kendisi bir zamanlar her mevzuya maydanoz oluyor, dava üstüne dava açıyordu. Şu elinizde tuttuğunuz gazetenin arşivine baksanız, haftanın en az iki günü Birol Şahin manşetlerini görürsünüz. DYP İlçe Başkanlığı döneminde iktidarın icraatlarına yönelik eleştirileri.. AK Parti’nin Belediye’de muhalefete düştüğü dönemde, MHP’li Belediye’yi neredeyse çalışamayacak hale getiren yargısal atraksiyonlarını falan… Geçmişte karşı çıktıklarını, bugün savunma noktasına gelmesi O’nun bileceği iş tabi. Eski zamandaki Birol Şahin olsaydı.. Şehrin en kıymetli yerlerinden birindeki o arsanın satılmasına küllüm karşı çıkar, hele de oranın beton kütlelerle doldurulacak olmasına isyan eder, uzun uzun yazılı açıklamalar yapardı. *** OLMAYINCA OLMAZ… ÇOK ZORLAMAMAK LAZIM! ŞİMDİ Yücel Yılmaz ve ekibine geçen yılki çağrının aynısını tekrarlayalım. Tamam, bağımsız Meclis üyesi Cengiz Dikici’yi örseleyip, arsayla ilgili kararı gölgede bırakmaya çalıştın; her zamanki taktiklerden biriydi yine.. Sonuçta, kararı çıkardın, satışın önünde engel bırakmadın ama.. Gel satma orayı. Belki de bir lanet var orada.. Ne yapmak istersen olmuyor! Kültür Merkezi için temel attılar törenle; yirmi sene öylece kaldı. Demiri betonu çürüdü inşaatın. Kaynak yaratamamak, politikacıların basiretsizliği, yetkisizlik, çaresizlik, iş bilmezlik; ne dersen de… Bunlar bahanesi olamaz mı işin? Geçen sene “satacağım” dedin, olmadı. Hani uhrevi bir durum da mümkün… Arsanın köşesinde, yolun ortasındaki yatır meselâ; Ayakdedesi. Belli mi olur, rızası yoktur belki. Sen dün iptal ettiğin satışı, bugün daha yüksek bedelle yapacağını düşünürsün. O heves kursağında kalır, olmayınca olmaz; böyle durumlar da var. Ayrıca.. “Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır / Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır…” Selam ederim.