DEMOKRASİ YERNKONU!
15 TEMMUZ’dan sonra iki meydancığımız daha oldu malum.
Biri, Valilik binasının önündeki meydan..
..ki orası meydan falan değil.
Diğeri, Abdulgafur Efendi Caddesi üzerindeki kaldırım.
Hani partilerin, STÖ’lerin falan ara sıra basın açıklaması yaptıkları yer.. Vatandaşın Tüik Meydanı dediği yer yani.
Oraya da Demokrasi Meydanı tabelası çaktılar.
Böylece Milli İrade ve Demokrasi gibi iki kutsal kavramın içine ettiler!
***
MİLLİ İrade Meydanı tabelası, Kızılay’dan Salih Tozan Caddesi’ne dönen noktada çakılı.
Milli İrade kavramını anlatmaktan uzak, metal plastik karışımı, sokak tabelalarının bir tık üstü.
Demokrasi Meydanı’ndaki tabela da onun aynısı.
Kafe, çay ocağı, tatlıcı, lokantacı vesaire esnafın sandalye masa işgali altındaki Demokrasi Meydanı, insan sirkülasyonu açısından Balıkesir’in en kalabalık noktalarından biri.
Meydan dedikleri yer, aynı zamanda bisiklet, motosiklet gibi iki tekerlekli araçların park alanı.
Hepsinden daha mühimi, burada biri sabit diğeri gayrisabit iki anıtsal(!) objenin bulunması.
Biri, Sabri Uğur döneminin icadı yerkonlar.
Diğeri, kâğıt karton toplayıcısı ekibin el arabaları.
***
KAĞIT karton toplayan kalabalık bir ekip var bu noktada.
Bazen iki, bazen üç dört adet el arabası günün büyük bölümünde Demokrasi Meydanı’nda durur.
Kimisi yerli, kiminin konuşmasından mülteciolduğu anlaşılan bir ekip sağdan soldan topladıkları kağıtları kartonları buraya taşır.
Çıkardıkları gürültü, muhabbet, yaygara; bölgede bitmek tükenmek bilmeyen tadilat gürültüsünü dahi bastırır.
Hemen yan taraftaki yerkonlar.. Yani yeraltı çöp varilleri..
Meydan’a ve onun ismine kattığı değerle(!) anıtsı bir özelliğe sahip diye düşünüyorum.
Hem öyle anıtsı ve öyle korunası ki..
Belediyeci abiler etrafını yeşil plastik duvarla çevirip koruma altına aldılar.
Böylece daha bir dokunulmaz oldular!
***
ŞAKASI, ironisi bir tarafa..
Yıllardır Demokrasi Meydanı’nda sabit halde duran yerkonların görüntüsü milletin midesini bulandırır.
Dokunulmazlıkları, doğru düzgün temizlenmemesinden.. O derece kirli ki, çöp atmaya gelen vatandaş kapağa dokunurken tiksiniyor; parmak ucuyla tutup kaldırıyor.
Etrafını plastik duvarla kapatınca o manzarayı ortadan kaldırmış oluyor Belediyeci abiler!
Belki çevredeki esnaf “buna bir çözüm bulun” diye ricacı olmuştur.
Onlar da böyle bir çözüm üretmiş olabilirler.
O halde, “bu mu çözüm” diye sormak lazım.
***
MEYDAN’a çıkan ara sokağın sonunda, Atalar Caddesi ile Abdulgafur Efendi Caddesi’nin kesiştiği noktada sıra sırayerkonlar var zaten.
Esnafın ve çevre sakinlerinin çıkardığı çöpler buraya da atılabilir.
Ayrıca sağa sola dünyanın yarasını harcayan Belediye, bu yerkonları tamamen yeraltına almaya da kaynak ayırsa fena mı olur?
Altıeylül cihetindeki bazı noktalarda kaldırımla aynı hizada yerkon kapakları var mesela.
Karesi cihetindeki yerkonların en az bir buçuk metre yükseltisi var.
Kaldırımla aynı hizaya getir, koy kapağı, ört üstünü; tertemiz.
Bu halleriyle hem çok çirkin bir görüntü ortaya çıkıyor, hem de geniş bir alan işgali söz konusu.
En önemlisi de Demokrasi Meydanı orası!
Bunlar da Demokrasi Yerkonu!..
*******************