ENGİN ARICAN
Geçtiğimiz günlerde Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin Bandırma’da Balıkhane’nin arka kısmında, sahile diktiği ve üzerinde,‘Kuva-yi Milliye şehri, Balıkesir’ yazılı ‘totem’ başta Bandırma CHP ilçe örgütü olmak üzere, kimi kişilerin tepkisinden öte öfke ve hakaret yüklü eleştirilerine neden oldu!
Konu ile ilgili yazdığım bir makale, gazetemizde de yayınlandı.Aynı makale Bandırma SonKurşun,Gönen GÜRSES ve Balıkesir POLİTİKA gazetelerinde okurla buluştu.Makalemizin, haber sitemizle,sosyal medyada paylaşımı ile birlikte, Bandırma’da tabiri caiz ise, özellikle CHP ile ilişkili kişilerce, ‘kıyamet’ koptu.!
Makalem, Bandırma ve Gönen yanı sıra Balıkesir POLİTİKA gazetesinde de yayınlandığı için, özellikle Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin de ‘totem’i dikip ve hemen ertesi gün Başkan Yılmaz’ın talimatıyla indirilmesi ,bu kez de Balıkesir kamuoyunda kimi kişilerin çok sert, Bandırma’ya karşı tacizkar eleştiri ötesi suçlamalarına neden oldu. Gönen’de de bir çok kişi ‘Gönen’e de dikilmiş olsa,biz de karşı çıkardık’ türünden sosyal medya paylaşımlarında bulundu.
Bu dil hepimize yabancı..!
Ben, ismini belirtmeden, sadece, sosyal paylaşımlardan birini, okurlarımıza örnek olarak vereceğim:
“Balıkesir’in merkez 2 ilçesinin şehir ekonomisine katkıda toplam payı Bandırma’nın neredeyse 3 katı.bandırmada nüfusa oranla açılan fabrika ve iş gücü sayısı sebebiyle sanki Balıkesir’in hiç bir yerinde fabrika ve üretim yokmuş da kendi ekonomileri sayesinde Balıkesir ayakta kalıyormuş havaları var bunlar küçük düşünceler. Kurtuluş savaşı esnasında bandırma halkının Rumlar’a nasıl sessiz kaldığını çok iyi biliyoruz.Açtırmasınlar ağzımızı insan içine çıkamaz rezil olurlar. Yunan başbakanı venizelos’u bandırmaya asılan Yunan bayraklarıyla resmî törenle karşılayan benim dedelerim değildi,Bandırma halkının dedeleriydi. Anzavur Ahmet’le ben mi iş birliği yaptım Kuvayı Milliyecileri ben mi şehit ettim ? Bunların düşmanlığı sadece Balıkesire değil öncelikle Kuvayı Milliye ardından tüm Türkiye’yedir.Balıkesir Büyükşehir Belediyesi kaldırdığı tabelayı yerine tekrar koymalıdır.Koymayacaksa da Büyükşehir olarak bandırma’ya en ufak bir hizmet götürmemelidir.Bandırma ilçesine tüm kapılarını kapatmalıdır.Ben Bandırma’yı da Balıkesir’in bir parçası olarak görüp hizmet gitmesine bu zamana kadar razıydım ama bu bardağı taşıran son damla oldu Kuvayı Milliye düşmanlarına ülkemizin kurtuluşuna ve kurucu değerlerine ihanet eden Rum yalakası Türk düşmanı olanlara gereken ders devletimiz tarafından verilmelidir.”
Balıkesirli bir yurttaşın bu yorumuna ve yazdıklarına şaşırıp, öfkelenmeyin!
Çünkü, ‘totem’in asılmasıyla Bandırma’da sosyal medya üzerinden kimi kişilerin yapmış olduğu yorumlar ve kullandıkları ifadeler de şık olmamanın ötesinde, Balıkesirli yurttaşın yalan-yanlış ve ağır hakaretler içeren yorumları ile nitelik olarak benzer yorum ve içeriyordu..
Birbirimizi neden ötekileştiriyor,kutuplaşıyoruz..?
Tarih ve toplum biliminden uzak, gelişi güzel, akıl ve mantık dışı bir şekilde, duygusal tepkilerle Balıkesir ile Bandırma arasındaki ilişkileri ele alırsanız, ortaya çıkacak manzara budur.! İki kentin insanlarını gerçek dışı savlar, iddialarla birbirine karşı kışkırtır ve düşman edersiniz.. Kavgada bile söylemekten imtina edeceğiniz abuk sabuk şeyleri ,hiç bir şey yokmuş, olmamış gibi, kolaylıkla karşınızdakine söylersiniz...
Bu yol değildir..!
Bu, siyasi söylemin paçallaşması, toplumumuzda sosyal ilişkilerin avamlaşıp, ayağa düşmesidir. Aklın tatile çıkması, dilin aklın yönlendirmesinden kurtulup, foseptikleşmesidir..Tüm toplumsal ilişkilerin ,’ondan mısın bundan mısın’ anlayışı ile tek düzeliği ,sığlaşması, toplumsal kutuplaşma ve gerginliğin beslenip, kışkırtılıp, hemen her konunun ‘mahalle delikanlısı’ edasıyla bıçkın bir anlayış ve üslupla ele alınmasıdır..
Bu bize yakışmıyor..!
Bu toplumsal açıdan tehlikeli, kirli, olumsuz bir gelişmedir. Biliyoruz ve görüyoruz ki, bu toplumsal kutuplaşma eğilimi, kentler arasında yaşandığı gibi, ilçeler arasında hatta aynı kentin kırsal mahalleleri veya kentin kendi içinde mahalle ve sokakları, cafe ya da barları, ötesi aynı apartman içerisinde komşular, hatta aynı hane içerisinde aile fertleri arasında bile yaşanmakta..
Ayrıca, öğrendik ki,( doğru ise) Başkan Yılmaz’ın Bandırma’ya dikilmiş ‘totem’den de haberi olmadan bu iş yapılmış..!
Bu ne demek?
Büyükşehir de başkanın bilgisi olmadan işler mi yapılıyor, diye sormayacağız. Çünkü, asılmış ‘totem’ de, ne Başkan Yılmaz’ın ne de Başkan Tosun’un kentleri adına hayıflanacağı bir şey yok!
İki Başkan’ın açmazı..!
Buna karşın, iki başkanın hazır bulunduğu turizm toplantısında ‘totem’in konu edilip, Başkan Tosun’un sökülmesini rica edip, Başkan Yılmaz’ın da, ’Kuva-yi Milliye şehri Balıkesir’ yazılı totemi hemen ertesi gün indirtmiş olmasının, özellikle, Balıkesir açısından kabul edilebilir, hiç bir yanı ve mantığının olmadığını vurgulayalım..
Her iki Başkanı da biliyor,tanıyoruz..Her ki Başkanın da hem kişisel hem siyasi kaygıları farklı..Kanımca, Başkan Yılmaz, iki belediye arasında sir ‘totem’in sorun olmasını istemedi. Başkan Tosun da, partisinden gelen ve kamuoyunda da yaşanan kimi öfkeli tepkileri dikkate alarak, benzer kaygılarla Başkan Yılmaz’dan ‘totem’in kaldırılmasını ‘rica’ etti ve kaldırıldı..
Bu siyaseten bir çözüm yolu olarak görülebilir ama doğru bir yol ve yöntem değil.. Yaşanan her yönü ile ciddi bir sorun ve sıkıntı.. Sorun ve sıkıntının üzerine cesaretle ve kararlılıkla gitmek yerine halının altına süpürüp ,geçiştirmek, an’ı kurtarmanızı mümkün kılabilir, o kadar..!
Ayrıca, Başkan Yılmaz, neden vazgeçip, söktürüyor?
‘Kuva-yi Milliye şehri Balıkesir..’
Bunun, Başkan Yılmaz ve Balıkesirli’ler açısından kabul edilebilecek bir durum olduğunu sanmıyorum..
‘Totem’in indirilmesi ile birlikte, yine sosyal medya üzerinden zafer kazanılmışçasına yorumlarda ve çirkin ifadelerde bulunulmasını anlayabilmek mümkün değil! Böylesi çirkinliklerle dolu bir ortama yol açtıkları için iki belediye başkanı da düşünmeli..!
Başkan Yılmaz ile Başkan Tosun, iki kent arasında gelişen bu olumsuz ve çirkin ilişki ortamının değişmesi anlamında rol üstlenip, siyaseten oy kaygısına düşmeden, cesaret ve kararlılıkla, yaşanan olumsuzlukların üzerine gitmeli.. Bu konuda herkese sorumluluk düştüğüne inanıyorum..
Balıkesir ve Bandırma, ikili ilişkiler noktasında tüm siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları, basın ve yayın organları tarafından başta tarih olmak üzere sosyal ve psikolojik açıdan rehabilitasyona muhtaç durumda olduğu aşikar.. Her kurum ve her sorumlu kişi, bu konuda taşın altına elini koyarak, bu hastalıklı ilişki ve ruh halini ortadan kaldırmalı..
Esen kalın..