AVLU’da Onhann Restoran’a gittik geçen akşam. Gençler için konser vardı Avlu’da.. Önce yemek yeriz, sonra biraz yürürüz; çıkışta konsere göz kırparız dediydik.
Onhann’la ilgili gözlemlerimi daha önce de paylaştım. Temizliğe ve hijyene önem verilmediğini, havalandırma çalışmadığı için iki pirzola kızartırken ortalığı nasıl duman kapladığını falan...
En önemlisi, girişin bulaşıkhaneye dönüşmesiydi!
Bulaşıkları topladıkları araba, mekanın girişinde müşteri geçişlerini engelleyecek şekilde bırakılıyordu.
Daha çok şey yazdık.
Aylar sonra, “bakalım eleştirdiğimiz şeyler düzelmiş mi” diye gittik; hepsi yerli yerinde duruyor maşallah! Hiçbir şey değişmemiş.
Üstüne yenileri eklenmiş.
Ne eklenmiş meselâ?
Çalışanların davranışları!
***
İÇİ kıpkırmızı duran, pişmemiş, alel acele servis ettikleri patlıcan kebabını “yeniden pişirin” diye geri gönderdiğimde, garson arkadaşın yüz ifadesi felaketti.
On dakika sonra “pişirdik” diye geri getirdikleri tabakta, menüde yer alan marul, havuç vesaire sebze parçaları yoktu meselâ. Ayrıca, ocağın üstüne koydukları gibi indirmişler; bizim kebap yarı çiğ durumdaydı hâlâ.
Ne yapalım, ikinci kez geri göndermek olmaz. “Arıza çıkaran müşteri” olmak istemem.
Hâttâ bizim hanım gördüğü olumsuzluklara sessiz kalmaz, arıza çıkarır her seferinde.. O’na susmasını söylerim hep.
Sesimizi çıkarmadık, paşa paşa yedik.
***
KEBABI bakır tabağa koymuşlar; altında yuvarlak porselen servis tabağı ile getiriyorlar. Bakır tabak, porselen tabağın içinde sürekli hareket halinde; dalgalı denizde sallanan kayık gibi.
Yahu arkadaş, ahşap servis tabaklarınız var şekil şekil. Ona koy getir, tabak oynamasın işte.
Konsepti öyle belirlemiş olabilirler; bana göre yanlış.
***
BUNLAR bir yana; bize servis yapan garson arkadaşın dış mekandaki biriyle dalaşması.. Bunu müşterilerin önünde yapması.. Onhann markasına zarar verir değil mi?
Gözümüzün önünde dışarıdaki vatandaşa ‘...tir’ çekti, iyi mi!
Hem öyle yüksek sesle bağırdı ki...
Yemek mi yedik, dayak mı bilemedim.
***
BÜYÜKŞEHİR Belediyesi’nin marka işletmesi değil mi Onhann?
Yücel Yılmaz döneminde Büyükşehir’in yeme içme işletmelerine özen önem veriliyordu. Hijyen, temizlik, personel davranışları, yiyeceklerin kalitesi, servis falan...
Ahmet Akın döneminde bu yatırımların üstüne ilave olmadı. Görülüyor ki, mevcutları da çekip çeviremiyor Büyükşehir.
***
ÇAMLIK’taki Onhann Restoran’la, Avlu’daki Onhann’ın menüleri aşağı yukarı aynı. Çamlık’taki kalite, Avlu’da yok. Oysa Avlu dediğin yer, Balıkesir’in prestij noktası.
Ha bir de bölgenin genel temizlik, bakım onarım sıkıntıları var ki, onlar apayrı bir yazı konusu.
Biz Onhann üzerinden yürüyoruz bugün.
***
YEMEĞİMİZİ dayak niyetine yedikten sonra kalktık; hesabı ödeyeceğiz.
Hani gazetecilere yüzde yirmi indirim falan diyorlar. Çamlık’ta uyguluyorlar.
Avlu’da, “bizim haberimiz yok” diyor kasadaki eleman.
Zaten kasaya bakan, işletmenin kasiyeri değilmiş; “ben bilmiyorum, arkadaşlara sorayım” dedi.
Gitti sordu, “indirim uygulanmıyor” yanıtını verdi.
Nasıl ayrı?
***
AHMET AKIN bu tür incik boncuk mevzuların farkında olamaz. Koca Büyükşehir, yirmi ilçe, bin tane köy.. Görev ve yetki alanı geniş; hangi birine baksın.
Bu işler için yetkilendirilmiş arkadaşlar var. Kimisi genel müdür, kimisi işletme müdürü, kimisi amir...
Mesai bitince evlerine gidiyorlar besbelli. Ama bu tür işletmelerde mesai bitmez.. Müşteri memnuniyeti ve kaliteyi korumak adına yedi - yirmi dört gözlerin açık olması lazım.
Bir boşvermişlik, bir adamsendecilik görüyoruz.
Bu sadece Onhann için geçerli değil, Büyükşehir’in yeme içme işletmelerinin bütününde var.
Herhangi bir işletmede, herhangi bir çalışan, “bu niye böyle” diye sorduğunuzda, “sen benim kim olduğumu biliyo musun uleyn” diye kükrerse şaşırmayın!
Sanırım bu işletmelerde görevlendirilen personele gerekli eğitim verilmiyor.
Veriliyor olsa, Onhann’ın garsonu mekanın ortasında küfür savurabilir mi?
İşletmede inisiyatif yönetendedir. Büyükşehir’in işletmelerinde herkes kendi inisiyatifine göre takılıyor.
Bu durum, OnOn Kafelerde de böyle.
Tezgahın ardındaki görevli arkadaşlar işletmenin kurallarına göre değil, kendi koydukları kurallara göre hareket ediyorlar.
***
BAŞKAN Ahmet Akın’ın yeme içme işletmelerini denetlemesinde yarar var. Tebdili kıyafet kendisi mi gider denetler, yaverlerini mi yollar, orası kendi bileceği iş.
Ama sıkı bir denetim şart.
Bu arada, Onhann’larda fiyat politikasının bir kez daha gözden geçirilmesini öneririm.
Fiyatlar oldukça yüksek.
Selam ederim.