Ağustos, Zaferler Ayımız kutlu olsun

Ağustos ayı çok önemlidir biz TÜRKler için, önemli tarihler ama en önemlisi   Kurtuluş Savaşımızda  Zaferler ayımızdır.
  1. Anafartalar Zaferi 10 Ağustos 1915'dir. 
  2. Anafartalar Zaferi, 29 Ağustos 1915.
Vatanın padişahça düşmanlara sevr ile bırakılması da  yine 10 Ağustos 1920.  Mustafa Kemal'e Başkomutanlık yetkisinin verilmesi 5 ağustos 1921. Düşmanın ilerlemesini durduran Sakarya Zaferini yaratan Meydan Muharebesi'nin  başlangıcı da 23 Ağustos 1921 . 6 Ağustos 1922 ordulara çok gizli olarak taarruza hazırlık emri vermiştir Başkomutan.  20 Ağustos 1922 Büyük taarruz hazırlığında muhteşem bir zeka ile Akşehir'de futbol maçı  izlemeye gittiği sanılmış, ama o komutanları ile taarruz öncesi son hazırlıkları görüşmüştür. 24 Ağustos'ta Akşehir'den ayrılarak taarruz emrini vereceği Kocatepe'ye gitmiştir. 26 Ağustos sabaha karşı o müthiş taarruz emri verilmiş, muhteşem kurtuluş başlamıştır. 30 Ağustos'ta son işgal cephesi de dağıtılmış,  düşmanı topraklarımızdan denize süpürme taarruzu başlamıştır.  26 Ağustos aynı zamanda Malazgirt meydan savaşının da yıldönümüdür.  30 Ağustos sonrası düşman kaçmaya başlamış, Kuvvacı güçlerle elele İlçelerimiz, Şehirlerimiz  düşmandan kurtulma mutluluğunu yaşamıştır. Bu kadar önemli, tarihi zaferin , olayların yaşandığı  Zafer ayında  dünyanın kaderini değiştiren,  işgal edilmiş topraklardan bağımsız Türkiye Cumhuriyeti devletine giden yolda kurtuluşumuzu  sağlayan Ulu Önder Mareşal Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’e  ne kadar şükretsek azdır.   Yıllar önce, daha İstanbul’da işgal gemilerini görünce  “ Geldikleri gibi giderler” diyerek kararlılığını  ortaya koyan, kurtuluşu sağlayan başka bir  Başkomutan yoktur. Bu yaşanmış önemli tarihsel olayların gelecek kuşaklara aktarılması, Vatan sevgisinin işlenmesi, Millet olmanın unutturulmaması,  Yurttaşlık kavramının özümsenmesi her zaman çok önemlidir. Tarih kitaplarında ne kadar yer veriliyor, ne kadar işleniyor bilemiyorum ama medya denilen ve  gündelik yaşama her aşamada karışan, reklamlarıyla kandıran, sinemalar yayınlayan yüzlerce televizyon kanalında ne yazık ki bu günleri hatırlatan, coşturan bir tek film göremiyoruz.  Bizler gerek okullarımızda değerli Öğretmenlerimizle, derslerimizle, ödevlerimizle,  Ulusal Bayram  kutlamalarımızla,  dolu dolu yetiştirilmişiz bu konuda.  Ama Milli Bayramlarımıza televizyon kanalları hiç ama hiç değer vermiyorlar. Ülke gündeminden kopuk cıvık, saray gibi hizmetçili konaklarda geçen saçma diziler,  halkın açlıktan çöpten yiyecek topladığı ortamda lüks yemek tarifleri yapan mutfak programları,  üç-dört iri kıyım yiyicinin sunulan yemeklerden çatalı ağzına ağır çekim götürdüğü, yakın  çekim yavaş yavaş çiğnediği, milyonların aval aval izlediği şefli yemek saçmalıkları,  üst gelir seviyelerinde cıvık sevgili aldatma, yakınlarına taciz,  yalan-dolan dizileri, aynı evde eski eşleriyle birlikte yaşayan ama perde arkasında çok eşliliğe hazmettirme alıştırmaları yapan diziler, tanıtım parası veren (sponsor diyorlar) firmaların, telefonların, kıyafetlerin, son moda jiplerin  yakın çekimlerle gizli değil aleni reklamını yapan  konusuz sözde dizi filmler,   ıssız adada bikinili-mayolu grupların günlerce yarı çıplak robinson muhabbetleri, düşük seviye ve bozuk dil saçma gelin-kaynana kavgaları,  senaryosu önceden hazırlanmış saatlerce süren boşanma programları,  çok elit olduğu havasında, birbirinin yemeklerini beğenmeyen, hep eleştiren evden eve  gezen avam yemek proğramları,  şekilden şekile giren garip yaratıklarla geçen uydurma (fantastik) filmler bu çok özel  çok değerli günlerde de maalesef tüm kanallarda aynen, tam süre işgal ediyor. Ama ne acıdır ki ulusal tarihimizi anlatan, hatırlatan, gençlere aktaran, Başta Ata'mız olmak  üzere kahramanlarımızı yad eden bir film oynatılmıyor. Bu ulusal bayram günlerimizde,  akşamlarında  bütün televizyon kanallarında ısrarla gezinirim,  tararım. Ama bir tane  o günü yansıtan film göremem. Neden? Bu kanalların bir kısmı yabancılar tarafından alındı,  biliyoruz, onlardan beklenmez ama hiç mi TÜRK kanalı yok?  Geçen yıl da yazmıştım, 30 Ağustos Zafer Bayramımızın 100. yılı boş geçirilmesin diye. Ama olmadı. Bu yıl da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız, 19 Mayıs Gençlik ve Spor  Bayramımız  layığıyla vurgulanmadı televizyon kanallarında.   Yüzlerce televizyon kanalının olduğu bu ülkede  Ulusal Bayramlara olan sevginin, ilginin de yansıtılması gerekir.   Bu konuda yüzlerce filmimiz mevcut. Siyah beyaz dahi olsa çok büyük ilgi çekecektir.  Kartal Tibet’li “Bir Millet Uyanıyor” ,  “Ateşten Gömlek”, “Vurun Kahpeye”, “İngiliz Kemal”,  “Kalpaklılar”, "Düşman Yolları Kesti"  niceleri arşivlerde mevcut.  Ve büyük  Tiyatro Ustası Rutkay Aziz’in Mustafa Kemal ATATÜRK’ü canlandırdığı, senaryosu  Turgut ÖZAKMAN tarafından yazılan  “Kurtuluş”,  “Cumhuriyet”  filmleri her Ulusal Bayramda  yayınlanması gereken çok özel tarihi filmlerdir,  en üst seviyededir. Tekrar tekrar izlenebilir, duygulandırır, coşturur,  ama maalesef yıllardır hiç görülmez. Nedendir bilinmez… Şimdilerde bazı kanallarda, medyada  cumhuriyet tarihi, güncel olaylar ile ilgili  gençlere  sorulan sorulara alınan cevaplar gülünecek değil utanılacak, üzülecek türden. Çok düşük seviye.  Neyzen'in tabiriyle çukur. Güzel ülkemizin hangi işgallerden, zorlu savaşlardan, aşamalardan geçerek bu güzel Türkiye  Cumhuriyeti devletimize gelindiğini  izleyerek öğrenseler kötü mü olur? Gönlüne, zihnine Vatan, Millet, Bağımsızlık, Bayrak, Yurtseverlik kavramları  girsin. İşgalden Cumhuriyete giden yolda başta Ulu Önder Mareşal Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün  önderliğinde silah arkadaşlarının, Anadolu kuvvacılarının, kahramanlarımızın  neler yaptığını,  hiç görmedikleri  büyük dedelerinin  vatan sevgisini göstermenin kime zararı olur?  Arada yine bir kez ama edeplice, uzatmadan reklamlarını koysunlar. Her Ulusal bayramımızda bizler televizyon yokken siyah beyaz filmlerde izlerdik. Heyecanla, coşkuyla. Unutulmasın ki, Ulusal Bayramlarına gereken önemi göstermeyen, layıkıyla kutlamayan milletler; daha sonra dini bayramlarını kutlayacak Vatan, mekan, arazi, cami, ortam bulamazlar. Zafer ayımızda 30 Ağustos'ta  yine Anıtkabir’de Ankara Balıkesirliler Derneği olarak Atamızı,  silah arkadaşlarını ziyaret edeceğiz.  6 Eylül Kurtuluş Günümüzde de yıllardır yaptığımız gibi  resmi törenle saygı duruşunda bulunup  "Şükran Çelengi"mizi sunacağız. Minnetle, şükranla, saygıyla.  Ülkemizde yayın yapan, bu ülkenin kaynaklarını, olanaklarını kullanıp paralar kazanan  televizyon kanalları, bu güzel ülkenin istisna tarihine bu kadar ilgisiz, duyarsız, soğuk kalmasın.  Ulusal tarihimize, İstiklalimize, bu kurtuluşu yaratan büyük Komutan Mustafa Kemal ATATÜRK’e ,  bağımsızlık  coşkumuza, İstiklal ordumuza, Kuvayı Milliye Milis kahramanlarımıza,  dünyanın kaderini değiştiren zaferimize, Milli Bayramlarımıza değer vermeyen kanallara  biz de değer vermeyelim, izlemeyelim, tıklamayalım. Cumhuriyetimizin ilanının 100. yılında   kanalları daha saygılı, duyarlı, akıllı davranmaya çağırıyoruz. Zafer ayımız coşkulu, huzurlu ;  30 Ağustos Zafer Bayramımız şimdiden kutlu olsun.