Ülkemizin içinde bulunduğu zorlu ekonomik koşullar dolayısıyla her Aralık ayında asgari ücrette yapılacak zam oranı medyada en çok konuşulan, yazılıp çizilen konuların başında geliyor. Son birkaç yıldır hızla yükselen enflasyondan dolayı yılda iki kez yapılan asgari ücret zammı, bu yıl ile birlikte tekrardan yılda bir kez yapılacak. Peki yavaşlatamadığımız enflasyon seyrinde bu durumdan asgari ücretli çalışanlar nasıl etkilenecek?
Henüz zam oranı dahi belli olmasa da artırılacak miktar eridi gitti. Marketler, pazarlar, teknolojik aletler hemen hepsi zamlandı. Birçok üründe ise zam için yeni yıl bekleniyor. Böyle bir piyasada asgari ücret artışını yılda bir defaya düşürmek asgari ücretlileri zor duruma sokmaktır. Yalnızca işçi için değil, işveren için de benzer durumlar geçerli. 1 -2 sektör temsilcisi sendika, asgari ücretin belirleneceği toplantılardan önce ‘yüzde şu kadardan az teklif edilirse masadan kalkarız’, ‘halkımızı mevcut ve hedef enflasyona ezdirmeyiz’ gibi beyanlarda bulunsalar da, toplantı masasında adeta ‘süt dökmüş kediye’ dönüyorlar. ‘Masadan kalkarız’ vaveylaları savuranlar sanki kendileri değilmişçesine ‘yapılan istişareler sonucu’ şeklinde açıklamalar yapmaya başlıyorlar. ‘İlk toplantıda fiyat konuşmadık, pazarlık yapmadık’ şeklinde açıklamalar görüyoruz her yıl gazetelerde, televizyonlarda. Ne yapıyorsunuz? Zaten hepiniz o masaya içinde bulunduğumuz durumu bilerek, TÜİK, ENAG gibi kurumların istatistiklerine bakarak oturuyorsunuz.
Haziran 2023, Aralık 2022, Haziran 2022, Aralık 2021… Haber sitelerinin arşivlerinden bakabilirsiniz asgari ücret görüşmeleri süreçlerine. Her yıl birkaç kurum tarafından birebir aynı beyanlar verilmiş. ‘İlk toplantıda fiyat ve oran konuşmadık’, ‘yüzde 50’nin altına kabul etmeyiz’, ‘halkımızı ezdirmeyiz’ şeklinde beyanlar her yıl aynı örüntüyle verilmiş ve vatandaş her yıl istikrarlı şekilde enflasyona ezdirilmiş. Bu yıl da aynı beyanlar verilip halkın gazı alınıyor. Üstelik bu kez Haziran ayında her hangi bir görüşme de olmayacak. Yani toplantı sonucu vatandaşın tüm yılını belirleyecek. Zaten hepi topu 3 toplantı yapıyorsunuz. Vatandaşın koca bir yıl ne kazanacağını belirlemek adına ilk toplantıdan koysanız ağırlığınızı ne kaybedersiniz?
İşverenler de belirsizlik ortamından rahatsız. Enflasyon sorunu çözülemediği için açıklanan oranlarda yapılan artış sonrası piyasalara da yansıyor bu zamlar haliyle. Yani aslında değişen pek bir şey olmuyor vatandaşın cebi açısından. Bugün 5 liraya aldığı suyu yılbaşında verilmesi beklenen yüzde 50 zamdan sonra 7.5 liraya alacak. Sadece miktarlar değişiyor yani anlayacağınız.
Geçtiğimiz ay indirim çağrıları yapıldı. Bakanlıklar, Meslek Odaları tüm sektörler elini taşın altına koysun indirim yapılsın dendi. 1 – 2 hafta gündemde kaldıktan sonra fiyatlar yeniden yükselmeye başladı. Akaryakıt fiyatları, market fiyatları, enerji fiyatları. Yılda bir kez yapılacak bir zamdan bahsederken, bu saydığımız kalemlere de yılda yalnızca bir kez zam yapmayı taahhüt edebilir misiniz? Sanmıyorum…